Auto Ajans

5Bilimkurgu filmlerinde görüp şaşırdığımız sahneler, artık gerçek olmaya başladı. Her şeyin kontrol altında olduğu, düzenli ve teknolojik şehirler hayal değil. 5G teknolojisinin hayatımıza girmeye başlamasıyla birlikte ‘Nesnelerin İnterneti’ tüm yaşamımızı değiştirecek.

Cep telefonlarında kullanılmaya başlanan yüksek hıza sahip 3G ve ardından online videoları rahatlıkla izlememizi sağlayan 4G’nin ardından, sırada 5G var. 4G’nin bile yaşamımızı ne kadar değiştirdiğini düşündüğümüzde, yakın gelecekte kahve makinalarının dahi internete bağlı olacağını söyleyebiliriz. Otomotiv dünyasının önünde de büyük bir fırsat yer alıyor. Buna göre uzmanlar, 5G’nin en büyük müşterisinin otomotiv üreticileri olacağını düşünüyor.

Seat CEO’su Luca de Meo mevcut uygulamaların henüz kısıtlı olduğunu ifade ederek, “Otomotiv endüstrisi 5G yatırımlarının yapılması için önemli bir role sahip. Bu yüzden sektör en büyük müşterilerden biri olacak ama yaratıcı olmalıyız” diyor.

Her şeyi gören otomobiller

Kulağa son derece fütüristik gelse de, gerekli altyapının oturması ve 5G gibi hızlı bir internet ağıyla birlikte tüm şehir ve otomobiller, birbirleriyle iletişim halinde olacak. Elbette bu da daha az kaza anlamına geliyor. Örneğin kırmızı ışıklarla iletişim kuran bir otomobil, hem kaza riskini azaltacak hem de önceden fren yaparak/hızını ayarlayarak daha düşük tüketim sağlayacak.

Otonom sürüşün kapılarını da bu tür altyapı yatırımları açacak. Belki de bu noktada en büyük soru işareti, şu an kullanılan geleneksel araçların, bu sisteme nasıl adapte edileceği olacak.A

Araç paylaşımı daha popüler olacak

Ülkemizde kullanılması belki de bizim için uzak gelse de, kısa süreli kullanım veya araç paylaşımı giderek daha popüler hale gelecek. Yeni nesil kullanıcıların araç sahibi olmak istememesi buna katkı sağlayacak.

şehir içi kullanımı kolaylaştırması amacıyla tasarlanan yüzde 100 elektrikli konsept aracı Minimo da aslında bu fikri tamamen destekliyor. CEO Luca de Meo’nun, Minimo için “Araç paylaşım şirketlerinin aradığı çözümü sağlayacak model, bu tip şirketlerin kârını artırması için anahtar olacak” demesi  bunun bir göstergesi.

Sözünü ettiğimiz Minimo, iki kişilik oturma kapasitesi sunuyor ve entegre pil değişim sistemi ile geliştirildi. Özetlemek gerekirse, aracın şarjı bittiğinde onu değiştirerek yolunuza devam ediyorsunuz. Menzilinin 100 km’den fazla olduğu ifade ediliyor.2.5 metre uzunluğunda, 1.2 metre genişliğinde ve 3.2 metrekarelik yer kaplayan otomobil 7.2 metrekarelik normal bir otomobil ile kıyaslandığında, şehirdeki ekolojik ayak izini de azaltıyor. Minimo, motosikletlere ayrılan alanlara park edilebiliyor ve normalde yalnızca bir otomobilin sığabileceği trafik şeridine yan yana sığabiliyor.T

Telefon ile aracı yönetmek

Minimo aynı zamanda otomobilin ekranına kullanıcının akıllı telefonunu herhangi bir kablo ya da bir soket ihtiyacı olmadan otomobile bağlayan ‘Dijital Erişim’ anahtarı ve kablosuz Android Auto ile kolay dijital kullanıcı deneyimi sağlayan 5G teknolojisine sahip bir araç. Diğer özelliklerinin yanı sıra otomobil sürücünün 16 ya da 18 yaşında olduğunu tespit ederek hızını saatte 45 ya da 90 kilometre olarak tanımlayabiliyor.

Akıllı şehirler nerede?A

Günümüzde, yukarıda da sözünü ettiğimiz 5G gibi hızlı internetlerin tamamen hayatımıza girmesi, altyapının oluşturulması ve buna uygun teknolojinin araçlara adapte edilmesi belli bir zaman alacaktır. Bu yüzden sözü edilen akıllı şehirler,  henüz istenen seviyeye gelmedi. Fakat yapılan araştırmalar şu anda en akıllı şehrin sırasıyla Londra, Singapur, Seul, New York ve Helsinki olduğunu gösteriyor. Buradaki ilginç detay, genellikle Avrupa’da yaşayanların ortak istişarelerle birlikte akıllı şehir projelerini geliştirme konusunda daha aktif rol oynamaları. Yakın gelecekte, bizi bilim kurgu tarzı şehirler bekliyor olacak. Ancak sıfır kaza, sıfır suç oranı, sıfır yaralanma ve çok daha akıcı ulaşımlar kulağa kesinlikle güzel geliyor.