Beklenen son geldi mi?
Otomotiv dünyasında uzun süredir geleneksel fuarların geleceği tartışılıyor. Tamamen dijitallaşen dünya, fiziki şovları yavaş yavaş bitiriyor. Özellikle de pandemi sonrasında hayatın online’a daha fazla kayması, otomobil şovlarının iyice tadını kaçırdı. Organizasyonlar IAA Mobility’de olduğu gibi farklı konseptlerle fuarları ayakta tutmaya çalışsa da beklenen son belli gibi. Dört yıl aradan sonra heyecanla ziyaret ettiğim Cenevre Motor Show maalesef ‘Galiba bu son fuar’ dedirtti. Fuara katılımın Renault, Dacia, MG, BYD, Pinanfarina gibi büyük markalarla sınırlı olacağını biliyorduk ama bu kadar sönük, sessiz geçeceğini açıkçası hayal etmemiştik. Biraz daha ileriye gideyim eğer Renault büyük önem verdiği ulaşılabilir elektriklisi Renault 5’in dünya lansmanını yapmasaydı muhtemelen Cenevre Fuarı düzenlenmezdi. Mesela Çinli markalardan sürekli dert yanan Stellantis Grubu fuarda yer alarak ‘Rekabette ben de varım’ demeliydi. Aynı şekilde gözler Volkswagen Grubu’nu da aradı.
Nereden nereye?
Fuarı organize eden GIMS, alanı doldurmak adına hiçbir özelliği olmayan itfaiye aracını bile sergilemek zorunda kalmış. Basın ve medya sayısı da eskisi kadar değildi. 4 yıl öncesine kadar Cenevre’yi 10 bin gazeteci takip ederken, 600 bin ziyaretçi yeni modelleri görmek için akın ediyordu. Cenevre polisi o gün adeta teyakkuza girer, kalabalığı organize etmeye çalışırdı, Palexpo’nun önünde aracınızı durmasına bir saniye izin verilmezdi. Görkemli standlar, tüm gün süren basın toplantıları, özel şovlar, top modeller, sadece bu fuara özel tasarlanan milyonlarca euroluk süper lüksler… Biz gazeteciler standdan standa yeni modelleri incelemek, basın toplantılarına yetişmek için adeta koştururduk. Vakit olmadığı için yemek bile yiyemezdik. Gazetelere, haber portallarımıza haber geçmek adına harıl harıl çalışırdık. İlk gün yetmez ikinci gün yine fuarın yolunu tutardık. Bu kez ise 2 saatte fuarı rahat rahat bitirdik. İşte tüm bunlar ‘Nereden nereye’ dedirtiyor.
Auto Show bir daha düzenlenir mi?
Avrupa’nın en popüler fuarının son halini görünce, ülkemizdeki Auto Show Fuarı’nın da fiziksel olarak düzenlenme olasılığının çok az olduğunu düşünüyorum. 2024 ve 2025 yıllarının otomotiv sektörü için zor geçeceğini de düşünürsek, belki pandemi döneminde olduğu gibi yine sanal ortamda olabilir. Dijital Auto Show’a da büyük bütçeler harcanmıştı o da ayrı… Fuarların yavaş yavaş yok olmaya yüz tutmasının nedenlerinden biri de hiç kuşkusuz değişime ayak uydurmamaları. Şovu sadece kapalı bir yere sığdırıp, sınırları aşmamaları. Örneğin Almanya, popülaritesini kaybeden Frankfurt Fuarı’nı bitirip, Münih IAA Mobility Fuarı’nı yarattı. Geçen yıl gezdiğim fuar oldukça başarılı bulmuştum. Hem şirketleri hem tüketicileri heyecanlandırmayı başarmıştı. Hatta sizlerle ‘Auto Show Fuarı, Münih gibi mobilite fuarına dönüştürülürse büyük ilgi çeker’ diye paylaşmıştım.
Çinli yeni bir marka daha geliyor
Cenevre Fuarı her ne kadar sönük geçse de Çinli markalar ayrı bir parantezi hak ediyor. BYD, Avrupa’ya lüks markaları YANGWANG ve DENZA, SAIC de MG’nin yanı sıra premium markası IM ile yine ilgi odağı olmayı başardı. Doğan Trend Otomotiv, elektrikli tebliğinin teknik detaylarının belli olmasından sonra IM’i ülkemize getirmenin planlarını yapıyor. IM modelleri tasarımı, kalitesi ve teknik özellikleriyle Türkiye’de iş yapacaktır. Cenevre’tden aldığım izlenim otomobil şovlarını önümüzdeki dönemde Las Vegas CES, IAA Mobility ve dünyanın en büyük pazarı Çin’deki Şanghay ile Pekin Fuarları sürükleyecek. Cenevre, Paris, Detroit, Los Angeles fuarlar dönüşüme ayak uyduramazlarsa kaybolup gidecekler.