Dacia’nın ilk hibridi Jogger

Dacia’nın 7 kişilik aile otomobili Jogger, satışa sunulduğu ülkelerde şimdiye kadar 83 bin adedin üzerinde sipariş önemli bir başarı yakaladı. 1 yıldan kısa süre içinde Jogger, SUV sınıfı hariç C-segmentinde perakende müşterilerinin en çok tercih ettiği ikinci otomobil oldu. Jogger müşterilerinin üçte ikisi, ECO-G 100 motoru ve en yüksek donanım seviyesini tercih etti. Dacia, şimdi de Jogger’ın HİBRİT 140 versiyonunu tanıttı. Nisan ayında Türkiye’de satışa sunulması planlanan hibrit teknolojisine sahip ilk Dacia modeli olan Jogger HİBRİT 140, markanın elektrikliye geçiş süreci açısından büyük öneme sahip. Jogger mevcut gövde renklerine ek olarak, hibrit modele özel “Mineral gri” rengiyle kullanıcılara sunulacak. Jogger HİBRİT 140, hem şehir hayatı hem de outdoor etkinlikleri için uygun, geniş, çok amaçlı bir otomobil arayan ailelere ve diğer kullanıcılara hitap edecek.

Otomatik şanzımanla donatıldı
Dacia Jogger, henüz geliştirme aşamasında iken hibrit motor ve batarya entegrasyonu göz önünde bulundurularak tasarlandı. Batarya, aynı zamanda ECO-G 100 versiyonunda LPG deposunun da yer aldığı stepne bölmesinde, araç zemininin altına bulunuyor. Jogger HİBRİT 140, motor frenini güçlendirirken rejeneratif fren işlevini artıran “B moduna” sahip bir otomatik şanzımanla yollara çıkıyor. Bu modun kullanılması, şehir içi kullanımda sürüş konforunu artırırken daha fazla enerji geri kazanımı da sağlıyor. Sürücü bu işlev sayesinde fren pedalı kullanımını azaltabiliyor. Böylece sürüş hem sürücü, hem de beraberindeki yolcular için daha da konforlu hale geliyor. Jogger HİBRİT 140, kendine özgü 7 inçlik gösterge paneline sahip. Sürücünün tercihine bağlı olarak kişiselleştirebildiği ekran, bataryanın şarj seviyesi, kalan menzil ve enerji akışı gibi temel bilgileri gösteriyor. Jogger HİBRİT 140 ayrıca daha fazla konfor için standart olarak bir elektrikli park freni, kapalı eşya gözü ve bir kol dayamaya sahip yüksek orta konsol ile donatıldı.
Fren enerjisi geri kazanım sistemi
Hibrit sistem, Renault Grubunda yaygın olarak kullanılan bir teknolojiden yararlanıyor. 90 beygir güç üreten dört silindirli 1,6 litrelik benzinli motor, iki elektromotor (50 beygirlik motor ile birlikte yüksek voltajlı marş jeneratörü) ve içten yanmalı motora bağlı dört vites ile elektromotora bağlı iki vitesli otomatik şanzıman olmak üzere gelişmiş bir çözümden oluşuyor. Fren enerjisi geri-kazanım sistemiyle 1,2 kW saat (230V) kapasiteli bataryanın yüksek enerji geri-kazanım seviyesi kadar otomatik şanzımanın verimliliği de önemli kullanım avantajlarını beraberinde getiriyor: Şehir içi kullanımlarının yüzde 80’inde tamamen elektrikli sürüşle gerçekleştirilebiliyor. Böylece benzer kullanım koşullarında içten yanmalı bir motora kıyasla yüzde 40’a kadar daha fazla yakıt ekonomisi elde ediliyor.