Ev alamayan otomobile koşuyor

Otomotiv pazarı Ramazan Bayramı öncesi yavaş yavaş kıpırdanmaya başladı. Tedarik sorununa rağmen Nisan’da 60-65 bin adetlik satışın gerçekleşmesi bekleniyor. Geçen yılın Nisan ayında 61 bin 488 araç, bu yılın Mart ayında da 64 bin 267 araç satılmıştı. Bunun neresi kıpırdanma derseniz? Yatırım amaçlı olarak belirli bir kesimin, otomobile yöneldiği gözlemleniyor. Uçan gayrimenkul fiyatları nedeniyle parasının erimesini istemeyen vatandaş, yatırım aracı olarak otomobili tercih ediyor. İthal birçok modelde 3-4 ay minimum sıralar devam ediyor. İstediği araca daha hızlı sahip olmak isteyenlerin Ankara’daki bürokratları hatta bakanları devreye soktuğunu duyuyoruz.
Pazarı talep değil arz belirleyecek
Bu yıl pazarın nasıl gerçekleşeceğini, fabrikalar belirleyecek. Savaşla birlikte büyüyen tedarik sorununun gölgesinde ne kadar otomobil üretebilirlerse, pazarın büyüklüğü de o kadar olacak. Otomotiv araştırma ve analiz şirketi S&P Global Mobility, savaşın yanı sıra Çin’de koronavirüs vakaları nedeniyle üretim kaybının daha da artacağı uyarısında bulunuyor. Özellikle de Avrupa’da 9 aydır daralan otomobil satışları, Türkiye’nin otomotiv ihracatını tehdit ediyor. Görünen o ki Türk otomotiv sektörünün üretim ve ihracat hedeflerini tutturması mucizelere bağlı gibi.
İkinci elde fiyatlar hareketleniyor
Son 2 yılda yaşandığı gibi tedarik problemi ve 0 km fiyatların tüketicileri zorlaması, ikinci elin yeniden hareketlenmesini sağladı. Son 2 haftada çıkılan ilanlarda, fiyatlarda bir hareketlenmek söz konusu. Mevsimsel olarak tüketicilerin otomobile yönelmesi etkili oldu. Sıfır km otomobil pazarında filolar, kiralama şirketleri ağırlıklı olmak üzere önemli bir ivmelenmenin olduğunu da ekleyelim. Her ne kadar Rusya-Ukrayna savaşı turizmde hedefleri bozsa da Türkiye, Avrupalılar’ın tatili için çok cazip. Rusya ve Ukrayna’dan gelenler Türkiye turizminin yaklaşık yüzde 25’ini oluşturuyor. Burada yaşanacak kayıp, kapanacaktır diye düşünüyorum. Bu da araç kiralamayı hareketlendirecektir. Yerli turist de akaryakıt fiyatlarını dikkate aldığımızda tatile otomobil yerine uçakla gidip, orada araç kiralayacaktır. Hoş İstanbul trafiğine bakınca vatandaşın yakıt fiyatlarını kabullendiğini görebiliyoruz… Türkiye’deki ekonomik krize, belirsizliğe ve ‘Hadi canım’ dedirten otomobil fiyatlarına rağmen gözlemlediğim otomobile olan talep devam ediyor. Otomobil ‘yatırım amaçlı’ da olsa herkesin hayali olmayı sürdürüyor.