Formula E yarışı laboratuvar oldu
Sıfır emisyon hedefine ulaşmaya çalışan otomotiv üreticileri, ABB FIA Formula E Dünya Şampiyonası ile geleceğin elektrikli otomobillerini yaratıyor. Yüzde 100 elektrikli araçların yarıştığı Formula E, markaların adeta laboratuvarı oldu. Markalar, yarışta elde ettikleri şarj süresinden rejeneraktif frenlemeye kadar elde ettikleri tüm know how’ı kendi elektrikli araçlarında kullanıyor. Yollara çıktığı 2010’dan bu yana 600 binden fazla elektrikli Leaf satan Nissan da bu şirketlerden biri. Monaco’da gerçekleştirilen sezonun 9’uncu yarışında Formula E’nin şirketlere sağladığı katkıyı, izleyicilerin ilgisini ve takımların heyecanının yakından şahit oldum. Formula 1’e göre çok daha butik bir yarış organizasyonu olan Formula E’de yarışan Nissan, şampiyonanın iddialı takımları arasında yer alıyor.
Nissan, sıfır emisyonlu elektrikli araçların heyecanını küresel kitleye ulaştırmak ve Ar-Ge faaliyetlerini desteklemek adına Formula E’de boy gösteriyor. Nissan Formula E Takımı’nın Genel Müdürü Tommaso Volpe’nin verdiği bilgiye göre, Formula E’ye katılan markalar, yarışta kazandıkları deneyimleri standart elektrikli otomobillerine aktarıyor. Yarış için ayrılan bütçenin yüzde 80-90’ı yeni araç teknolojilerinin geliştirilmesine katkı sağlıyor.
2030’da yüzde 100 elektrikli olacak
Nissan, Formula E yarış aracını geliştirmek için mevcut elektrikli araç deneyiminden yararlanmış. Buna karşılık, yarış pistinde öğrenilen dersler Japon üreticinin gelecek nesil elektrikli araçlarını şekillendirmeye yardımcı oluyor. Son olarak pazara çıkan Ariya da bu modellerden biri. Nissan, ‘Ambition 2030’ vizyonu ile önümüzdeki 5 yılda 15.6 milyar euro yatırıma imza atacak. Şirket 2030’a kadar 23 bataryalı modeli pazara sunmayı hedefliyor. Bu araçların 15’i tamamen elektrikli olacak. 2030’da şirketin kilit pazarlarda satışa sunacağı araçların tümü elektrikli olacak. Şirket 2026’da Avrupa’daki satışlarının yüzde 75’inin, 2030’da tamamının elektrikli olmasını planlıyor.