Otomobile bu kadar talep normal mi?
Türkiye otomotiv sektörü son dönemin en hareketli günlerini geçiriyor. İlk çeyrekte üretim yüzde 21.1, dolar bazında ihracat yüzde 17 ve iç pazar satışları yüzde 55 oranında artış gösterdi. Özellikle iç pazardaki canlılık dikkati çekiyor. Ocak, Şubat ve Mart aylarından sonra Nisan’da da 100 bin adedin üzerine çıkılarak tüm zamanların en yüksek satışı bekleniyor. Peki bu yüksek tempo seçim sonrası devam eder mi? Geçen hafta sohbet ettiğim Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği’nin (ODMD) Başkanı Ali Haydar Bozkurt ile Otomotiv Sanayii Derneği’nin (OSD) Başkanı Cengiz Eroldu, temponun bu şekilde süreceği konusunda hemfikirler.
Satış hızı yavaşlar mı?
Bozkurt, 3-4 yıldır perakende ve filo tarafında biriken talep olduğunu hatırlatarak, araç olması halinde 1.2 milyon adetlik satışın sürpriz olmayacağını işaret ediyor. ODMD Başkanı’na göre, seçim otomotiv pazarını etkilemeyecek. Vatandaşların mobilite ihtiyacı olduğunu, deprem sonrası bunun arttığını belirtiyor. Tabii soru işaretleri de yok değil. Seçim sonrası döviz kurlarının yükselmesi, krediye ulaşım sorunu ve yatırım amaçlı otomobil düşünenlerin satın alımdan vazgeçmeleri gibi… Ancak Ali Haydar Bozkurt, arz olduğu sürece satış hızının yavaşlamayacağını düşünüyor.
Negatif reel faizden çıkarsak ne olur?
OSD Başkanı Cengiz Eroldu da Türkiye pazarındaki bu kadar yüksek talebin normal olmadığına dikkat çekiyor. Eroldu’ya göre, bu talebin arkasında yalnızca kullanım ihtiyacı yok. Eroldu, “Türkiye’de belli bir kurulu kapasite var. Şimdi kurulu kapasitenin 3 katı bir talep gelirse; olmaz araç” diyor. Bireysel tarafta sarkan değil yeni doğan bir talebin olduğuna işaret ediyor. Kurumsalda ise talep olduğunu ancak şirketlerin finansman bulamadığı için satışa dönüşemediğini belirtiyor. Yatırım amaçlı düşünen bireysel müşterilerin dengeyi bozduğunu düşünen Eroldu, nedenini şöyle açıklıyor: “Faizlerin, reel faizlerin negatif olması, ister istemez insanları yatırım yapmaya, yani bir ürün satın almaya yönlendiriyor. Şimdi negatif faiz ortamından çıksak, bunu göremeyiz.” Bu yaşanan durumun uzun süre sürdürülebilir olamayacağını öne sürüyor.
Burası Türkiye her an her şey olabilir!
Görüldüğü gibi Türkiye otomotiv sektörünün en önemli iki çatı kuruluşunun başkanları pazarda vitesin düşmeyeceğini düşünüyor. Hatta OSD, iç pazarın yanı sıra ihracatı da dikkate alarak hedeflerini büyüttü. Üretim ve ihracatta 2022’ye göre yüzde 10 artış bekliyorlar. Hiç kuşkusuz tüm bu senaryolar bir anda değişebilir, burası Türkiye bunu unutmamak gerekiyor. Bardağın dolu tarafına bakarsak, ilk 3 aylık performans gelecek için umutlandırıyor.