Yatırım mı yoksa illüzyon mu?

Son 1 haftadır telefonlarım ‘Otomobil bulamıyoruz, sen ayarlarsın’ ricalarıyla adeta susmadı. Herkes ‘Bu yoklukta acaba araç bulabilir miyim’ umudunda. Konuştuğum marka yöneticileri daha da zorda. Bu kez ‘kaç araç satarım yerine nasıl bulurum’un derdindeler. Özellikle de Ankara’dan yönetimin tepesinden gelen telefonlar oldukça yıpratmış. Hiç kuşkusuz otomobil satın almak isteyenler sadece kullanmayı düşünmüyor, yatırım yapmayı da istiyor. Enflasyonist ortamda otomobilin son 2 yıldır yeniden önemli bir yatırım enstrümanı haline geldiğini biliyoruz. Cebindeki parasını korumak isteyen vatandaş, otomobile yöneldi.
Merkez Bankası’nın faiz indirimi ve döviz kurundaki bu son dalgalanmadan sonra otomobil daha cazip oldu. Bu arada TCMB’nin Perşembe günü beklentilere paralel 100 baz puanlık faiz indirimi olasılığını düşünürsek, yoğun talebe şaşırmamak lazım. Şu an piyasada dönen araçların büyük çoğunluğu yine uyanık galericilerde. Yerli modeller bile galerilerde liste fiyatının 50-70 bin TL üzerine satılıyor. Fiyatı otomobili üreten değil galeriler belirliyor. Hangi fiyatı verseler, kapış kapış gidiyor. Peki gerçekten otomobil kazandırır mı, yoksa bir illüzyon mu?
TL ile uçtu, euro bazında ne oldu?
Türkiye’nin en büyük otomotiv veri şirketi Cardata’dan edindiğim verilerle bu soruya yanıt bulmaya çalıştım. Türkiye’de çok satan modellerden Fiat Egea 1.4 Fire Easy, Renault Megane Sedan BlueDCi EDC ile Toyota Corolla 1.5 benzinli Vision Multidrive S’i (2019’da Corolla’da 1.6 lt motor yer alıyordu) seçtik. Sonuçlar TL bazında şaşırtıcı; 2019’da Egea’nın 89 bin 450 TL olan kampanyalı fiyatı, bu yılın Kasım ayında 175 bin 900 TL olmuş. Artış oranı 2 yılda yüzde 96.6. Megane Sedan 2019’da 179 bin TL’ye satılıyormuş. Şu anki fiyatı 426 bin 900 TL. Yüzde 138.5’lik bir artış söz konusu. Corolla Sedan’ın 2019’da 130 bin 350 TL olan liste fiyatı 241 bin TL’ye ulaşmış. Fiyattaki artış yüzde 84.8. Bu artışların ikinci ele neredeyse yansıdığını hesaplarsak, güzel kârlar ortaya çıkıyor.
TÜİK’e göre enflasyonun yüzde 19.89, yıllık mevduat faizinin yüzde 15 olduğunu hatırlatıp, Türkiye’de yatırım olunca döviz kuru bazında getiriye gelelim. TCMB’nin verilerine göre, Kasım 2019’da euro 6.3466, Kasım 2029’de 9.0332 ve Kasım 2021’de 11.3653 düzeyindeydi. Buna göre, euro bazında Egea’nın fiyatı yüzde 9.7, Megane’ın yüzde 33, Corolla’nın yüzde 3 artmış. Dolar yılbaşından bu yana yüzde 45.2, euro yüzde 32 değerlenmiş. Enflasyon araştırma şirketi ENAGrup’a göre yüzde 49.9 olduğu ülkemizde otomobile neden yatırım yapıldığı ortada. Son sert dalgalanmadan sonra artık rakamları revize etmeye yetişemediğimi not edeyim…
Grey market iş başında
Çip krizinin ve tedarik sorununun 2022’de devam edeceğine göre, otomobil önemini koruyacak. Her ne kadar yılın ikinci yarısında etkilerin yavaşlayacağı öngörülse de elektrikli otomobil furyasıyla işin boyutlarının büyüyeceğini düşünüyorum. Sonuçta fosil yakıtlı bir araçta 1.400 adede varan sayıda yarı iletken kullanılırken, bu rakam elektriklide 3 bin adede çıkıyor. Ve işin kötüsü konvansiyonel motorlulularda çip sayısı bir şekilde 800 adede kadar düşürülebiliyor ama elektriklide böyle bir durum söz konusu değil. Yani işi özü otomobile bütçe bulmak zaten zor, paran varsa almak daha da zor. Bu hafta satışa çıkan 1 milyon liralık yeni Mercedes C-Serisi için çok önceden grey market’in devreye girdiğini duyunca, işin boyutu daha iyi anlaşılıyordur…